Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Alzheimer hastalığının biyolojik işaretçisi olarak bilinen amiloid-β ve tau proteinlerinin göz sıvısında düşük seviyelerde olması, Journal of Alzheimer's Disease‘de yayımlanan çalışmaya göre düşük bilişsel test puanları (kognitif skor) ile ilişkilendirildi. Boston Medical Center araştırmacılarının öncülüğünde gerçekleşen çalışma, bu bilinen iki Alzheimer Hastalığı işaretçisi proteinin gözdeki seviyesi ile mental sağlığın ve/veya durumun ilişkilendirildiği ilk çalışma olma özelliği taşıyor.


Tüm bu bulgular gözdeki Alzheimer proteinlerinin ölçülmesi ve elbette diğer proteinlerin kolay ulaşılabilir, ucuza mal olan tekniklerle Alzheimer Hastalığı riski veya tespitinde yakın bir gelecekte kullanılabilir bir teknik olduğuna işaret ediyor.


Ana akım semptomlarımlarının ortaya çıkmasından once Alzheimer teşhisi koyup akabinde tedavisine başlamak, hastalığın kontrol altında tutulması için öncelikli bir önem arz etmektedir.Çünkü semptomlar ortaya çıktığında, bilinen mevcut Alzhimer tedavilerinin uygulanması için çok geç sayılıyor.


Anormal miktarlarda amyloid-β ve tau proteinlerinin Alzhimer biyoişaretçileri olduğu son yıllarda çok geniş bir çapta kabul görüyor ve biliniyor ki, betanın sinirler arasında beyin boşluklarında birikmesi hastalığın semptomlarının ortaya çıkmasından seneler önce gerçekleşiyor ve gözlemlenebiliyor.


Daha önceki araştırmalar serebrospinal sıvıda düşük seviyelerde amyloid-β ve tau proteinlerinin bulunmasının, hastalığın henüz klinik semptomları orta çıkmadan evvel hastalığa bağlı patolojik bir takım değişikliklerin göstergesi olarak sayılıyor ve arada anlamlı bir bağıntı kuruluyordu. Ancak bu sıvının elde edilmesi pahalı ve hastaların pek de istemediği lombar ponksiyon (lumbar puncture) yolu ile olduğundan birçok birey için uygulaması zor ve çoğu zaman anlamsız dahi görülebiliyor.





Mevcut araştırmada, 80 ayrı hastadan göz sıvısı örneği alan araştırmacılar, sıvıda Alzheimer proteinleri (amyloid-β ve tau) seviyesini ölçmeye çalıştı. Ölçülen protein seviyeleri ise daha sonra referans seviyesi belirleyen bir bilişsel test ile sınan hastaların elde ettikleri skor ile karşılaştırılarak, düşük Alzheimer biyoişaretçisi seviylerinin daha kötü test sonuçları ile ilişkili olduğu görüldü.

Araştırmacılar bu bulguların minimal seviyede invazif olan ve ucuza mal olan teknik ve testler ile Alzheimer riskinin anlaşılabileceğini gösterdiğini öne sürüyor. Hatta şimdilik netliğinin belirlenmesi için erken dahi olsa, deneyi yürüten Dr. Lauren Wright'a göre, düşük göz proteini seviyesi olan hastaların azdan orta seviyeye kadar demans (unutkanlık) belirtileri göstermeye başladıklarını ortaya attı.

Bu bulgular yine daha önce göz hastalıkları olan insanların Alzheimer'a yakalanma riskinde de artış olduğuna dair bulguları olan araştırma ve çalışmalarla da tutarlılık gösteriyor. İleri derecede göz hastalığı olan hastalar ve gönüllülerle yürütülecek araştırmalarla daha genel ölçekte popülasyona uygulanabilecek anlamlı sonuçların elde edilebileceği düşünülüyor.

Oftalmologlara göre de, göze ve gözdeki protein biyoişaretçileri konsantrasyonuna bakarak Alheimer gibi oldukça kötü yaşamsal sonuçlar doğurabilen nörodejeneratif bir hastalığın teşhisinin koyulabilecek olması, oldukça umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir