Üç boyutlu (3D) yazıcının sınırsız uygulamaları şaşırtıcı olmaya devam ediyor. Giderek artan üretim teknolojisi ev inşalarında, protez geliştirmede, robotik kollarda, roket parçalarında, kan damarı üretiminde, dış iskelet üretiminde kullanılabiliyor. Artık hayat kurtarmak için de kullanılıyor dersek abartmış olmayız, çünkü 3D teknolojisi sayesinde Birleşik Devletler'de 3 bebek ölümcül bir durumdan kurtulabildi.

Bu üç bebek; haya yolu duvarlarının oldukça zayıf olması ve nefes alış-verişi ya da öksürme sırasında hava yolu duvarlarının sürekli olarak çökmesine ya da daralmasına sebep olan, oldukça nadir görülen bir hastalığın (tracheobronchomalacia) ileri safhasında bulunuyorlardı. Nefes alıp-verme sorunlarının yanısıra, birçok hasta; kalp krizleri ya da düzenli olarak besin alamama gibi oldukça ciddi yan etkileri de yaşıyor.

Her ne kadar, yumuşak hava yolları ile güçlendirilmiş yeni geliştirilen dokuların geliştirilmesinden sonra birçok çocuk hastalıktan 2-3 yaşından sonra kurtulsa da, birçok çocuk da yeterince güçlü olma şansı yakalayamadan hayatını kaybediyor. Bu kötü son; üç küçük çocuk için de ne yazık ki oldukça muhtemel görünüyordu, çünkü üçü de yoğun bakım ünitesinde oldukça fazla bir zaman harcamışlardı.

Biraz geriye dönüp 2012 yılına gittiğimizde ilk hastada, araştırmacılar; 3D yazıcı kullanarak her hastaya uygun bir soluk borusu atelleri üretmişti. Hastaların soluk borularının tam şekli ve büyüklüğünün detaylı verileri CT taramaları ile elde edilerek uygun şekiller dizayn edilmişti. Sonrasında ameliyat ile bu oyuklar soluk borusunun dışına yerleştirilerek zayıf hava yolu duvarlarının açık kalabilmesi sağlandı.

Aktarılan bu yeni tasarımlar harekete müsaade edecek şekilde esnek dizayn edilmişti. Kullanılan materyal oldukça ucuz ve zararsız olan "polikaprolakton" isimli bir plastikti. Bu plastik 3-4 yıl boyunca vücut sıvılarına maruz kaldıktan sonra yavaşça çözülüyor ve sonrasında da vücuttan dışarıya atılabiliyor.

Üç çocuğun ameliyatında da başarı sağlandı ve çocukların sağlıklarında ciddi bir gelişme görüldü. Şuan 1.5 ila 3 yaş arasındaki çocukların gelişimlerinin takibinin ardından, araştırmacılar; çocukların hiçbirinde uzun vadede hayati tehlike sergileyebilecek bir haya yolu hastalığının söz konusu olmadığı ve haya yolu ile ilgili yaşadıkları sorunların ortadan kalktığı sonucuna ulaştılar. Dahası çocukların hava yolları zamanla büyümüş ve nefes alıp verme sınırlılıkları neredeyse ortadan kalkmıştı.

Elbette ki; bu deneme sınırlı da olsa bir başarı elde etmişti, ancak uygulanan yöntem, bu küçük çalışmada görülmeyen bazı zorluklara da sebebiyet verebilir. Ancak şimdilik her şey yolunda gözüküyor ve umuluyor ki; çalışma daha da genişletilerek hastalığın daha az sorunlu olan aşamalarında da kullanılabilir. Araştırmacılar; 3D yazıcı teknolojisinin, medikal aygıt üretimi açısından hastaları tedavi etmede ciddi bir potansiyelinin olduğunu ancak medikal uygulamalarda bu yöntemi kullanmak için daha fazla veriye ihtiyaç duyduklarını söylüyorlar.

---

Kaynak: Justine Alford, "3D Printed Implants Save The Lives Of 3 Babies", http://www.iflscience.com/health-and-medicine/how-3d-printing-transformed-lives-3-babies-life-threatening-diseases